Belçika’nın Gent şehrinde Eray – Hava çifti uğradıkları polis şiddeti iddialarını Belemtürk’e anlattılar

0

BEĞENDİM

0

Belemtürk Haber Merkezi – Belçika’nın Gent şehrine bağlı Oostaker’da yaşayan Eray Temiz ile Hava Duru Ardıç çifti, 4 Temmuz sabahı evlerine gelen polis ekiplerinin kendilerine şiddet uyguladıkları iddialarını Belemtürk’e anlatarak, darp izlerini delil olarak gösterdiler.

Haber Fotoğrafları Aşağıdadır

Oostaker’da kendilerine ait büyük bahçeli bir evde yaşayan evin hanımı Hava Duru Ardıç ve eşi Eray Temiz şunları anlattı:

30 Mayıs tarihinde evimizde beslediğimiz hayvanlar için polis ekipleri evimize geldi. Bizden hayvanlarımızı beslemek için izin kağıdı başvurusunda bulunmamız istendi. Aynı gün başvurumuzu yetkili kuruma yaptık. Başvurumuzun cevabını beklerken, 4 Temmuz Cuma günü, sabah saat 09.30’da evimize 5 kişilik bir polis ekibi geldi. Evimizin zilini çalan polisler, bahçemizdeki hayvanları görmek istediklerini söylediler. Bizde bunu yapmak için ellerinde izin belgesi olup olmadıklarını sorduk. Ellerinde bir izin kağıdının olduğunu görünce, evimize aldık.

Mutfak kapısından bahçeye geçen polislerin, anlaşılmaz bir şekilde bize karşı değişen tavırlarını hissetmeye başladık. Polis hayvanlarımızın yasal evraklarının hazır olup olmadığını öğrenmek için yetkili kuruma mesaj attıklarını ve cevabı beklediklerini söylediler. Bu arada ben patronumu arayarak, durumu anlattım ve polis eşinin evimize gelmesini rica ettim.

Bir süre sonra hayvanlarımızı almak için iki kişilik bir ekip geldi. Eşim Eray, neden bu ekibi çağırdınız, “başvurumuzun sonucunu bekliyoruz” diyerek küçük bir tepki gösterince, anlaşılmaz bir şekilde eşim Eray’a ters kelepçe takarak yere yatırdılar. Yasal oturumlu eşime “Oturumunu iptal edip seni Türkiye’ye geri göndereceğiz” diyerek tehdit ettiler. Bende eşimin size karşı kötü bir davranışı yok, neden? böyle yapıyorsunuz deyince, bu kez bana yöneldiler. Kocama ters kelepçe takarak yere yatıran uzun boylu erkek polislerden biri, “gel buraya orospu” diyerek saçımdan tutup beni yere sert bir şekilde savurdu. Dizleriyle sırtıma ve boynuma bastılar. Telefonumu alarak görüntüleri sildiler.

Darp edilmiştik ve canım çok yanıyordu. Bizi gölge bir yere götürün diye yalvardık. Bir buçuk saat, sıcak hava altında ters kelepçeli bekletildik. Patronumun polis eşi kurtuluşumuz oldu. “Yaptığınız doğru değil” diyerek, meslektaşlarına tepki gösterdi. Sonrasında kelepçelerimiz çıkarıldı. Bize yaptıklarınızı ve söylediklerinizi şimdi söyleyin dedim.

Serbest kalınca polislerin yere attıkları telefonlarımızı aldık. Çektiğim görüntülerin telefonumun çöp kutusunda olduğunu fark ettim. Darp edildiğimiz görüntüleri geri almayı başardık. Telefonum Türkçe olduğu için görüntüleri telefonun çöp kutusundan silme işlemini yapamadıklarını düşünüyorum.

Ağrımayan bir yerim yok, hem bende, hem de eşimde psikoloji kalmadı. Kollarımdaki ve ayaklarımdaki darp yerleri nedeniyle yatakta ağrılar içinde kıvranıyorum. Oturduğum odadan diğer odaya gitmeye korkuyorum. Darbeye bağlı olarak ensemde şişlik var, boynumu çeviremiyorum. Dün eve gelirken polis arabasının içinde beni darp eden polisi görünce korkudan markete kaçtım.” Hayatımız kabusa döndü. Hastaneye giderek darp raporumuzu aldık. Elimizdeki görüntülerle, eşimle birlikte hukuk mücadelesi başlatacağız.” dedi.

HABER FOTOĞRAFLARI :