Belçika’da aşırı sağcı Vlaams Belang partisinden aday olan Onur Köseoğlu soruları yanıtladı

0

BEĞENDİM

0

Belemtürk Haber Merkezi – Belçika’da aşırı sağ parti Vlaams Belang, 30 yaşındaki Onur Köseoğlu’nu Maasmechelen’de sekizinci sıradan belediye seçimlerinde aday gösterdi.

Onur Köseoglu, Vlaams Belang partisinden aday gösterilmesiyle ilgili olarak, “Şaşırtıcı şekilde çok olumlu tepkiler alıyorum. Sadece bazı Türklerin biraz kızgın olduklarını görüyorum” iafdelerine yer verdi.

Beş yıl önce Genk’ten Maasmechelen’e taşınan Onur Köseoğlu, serbest çalışan bir elektrikçi ve 13 Ekim’deki belediye seçimlerinde Vlaams Belang listesinden sekizinci sırada yer alıyor.

Köseoglu, burada doğup büyüyen, burada okula giden ve burada çalışan insanların bir parçasıyım. Türk kökenliyim ama her zaman kendimi hem Türk hem de Belçikalı hissediyorum. Burada kendimi evimde hissediyorum ve her zaman Vlaams Belang’a oy verdim.” sözlerine yer verdi.

Vlaams Belang gibi radikal sağcı ve göçmen karşıtı bir partiden bir göçmen kökenli olarak, aday olmanıza aileniz ve arkadaşlarınız ne diyor?

“Şaşırtıcı şekilde çok olumlu tepkiler alıyorum. Sadece tanımadığım bazı Türk vatandaşlarından biraz tepki alıyorum. Açıklama yapma fırsatı bulduğumda, bunu hala garip buluyorlar ama biraz daha kabul ediyorlar. Beni çocukluğumdan beri tanıyan ve neyi savunduğumu bilen arkadaşlarım bunu sorun etmiyor. Türk kökenli gençler var, bana diğer partilerden daha çok Vlaams Belang’ı desteklediklerini söylüyorlar. Yabancı topluma göstermek istiyorum ki: değişim gerekli ve mümkün, ve Vlaams Belang söylenildiği gibi ırkçı bir parti değil.”

Vlaams Belang’ın ana gündemi Flaman bağımsızlığı. Bu konu sizin için de önemli mi?

Mültecilerin Flaman halkından daha yüksek bir konuma gelmesi benim için kabul edilemez. Ayrıca suçla mücadele de benim için önemli. Eğer burada yaşıyorsan kurallara uymalısın. Eğer bir suç işlerseniz, ülkenize geri gönderilmenizi yada cezanızı orada çekmeniz gerektiğinin söylenmesi çok mantıklıdır.

Bunlar yerel siyasetin gündemine girecek konular değil. İbadetlerini yerine getiren bir Müslüman mısınız, camiye gider misiniz?

“Evet camiye gider ve ibadetimi yaparım. Bazıları alay ederek şunu soruyor: ‘Seçilirsen bütün camileri kapatacakmısın?’ Bunun kararını üst makamlar vermeli, bana kalsa gerek yok. Hatta bazı kiliselerin kapanmasını üzücü buluyorum. Her dinin birlikte yaşaması gerekiyor.”

Vlaams Belang muhafazakar bir parti, geleneksel aile değerlerini savunuyor. Sizde durum nedir, örneğin eşcinsellikle ilgili bir sorununuz var mı?

“Hayır, herkes birlikte yaşamalı. Eşcinsel arkadaşlarım var. Ancak LGBTQ konusunun çocuklara dayatılmasına karşıyım.”

Başörtüsü de hassas bir konu. Müslüman ve Vlaams Belang üyesi olarak bu konudaki görüşünüz nedir?

“Eşim başörtüsü takmıyor, annem ve kayınvalidem ise takıyor. Benim duruşum ‘yaşa ve yaşat’. Meryem Ana da örtülüydü. Başörtüsünün altındaki insan aynı insan. Bu bir baskı değil, kadının bizde prensipte erkekten daha yüksek bir konumu var. Özellikle evde daha fazla söz hakkı var. Her iki tarafta da cehalet var. Bir yandan Vlaams Belang’a göstermek istiyorum ki: Flaman Müslümanlar sizin sandığınız kadar radikal değil. Öte yandan yabancı topluma göstermek istiyorum ki: Vlaams Belang sizin sandığınız kadar aşırı değil. Bu konuda her iki taraf için bir köprü olmak istiyorum”