Sint-Niklaas Belediye Meclisinde Paris olaylarının ele alındığı toplantıda söz alan Hasan Bilici (SP.a) konuyla ilgili düşüncelerini anlatarak şunları söyledi:

Başkanım,
Değerli meslektaşlarım,

Her zaman olduğu gibi meslektaşlarımın katılım sözlerini çok iyi dinledim. Bende tabiki naif birisi olmadığımdan, tahmin ettiğim gibi Belediye konsey toplantısında melektaşlarımın bir şekilde terör tehdidinin temasını dile alarak tartışacaklarını biliyordum. Bu ulusal ve siyasi düzeyde ele alınacak bir konu olsada… Ancak tahmin üzeri yürütülen ve yaşanan, kamuoyun yansıttığı bilgilerin, yerel belediye siyasetinin üzerinde de etkisi kaçınılmaz bir gerçektir.

Benim, bu olaylara yaklaşımımı ve nüanslı düşüncelerimi ayrıntılı olarak sizlerle paylaşacağım.

Medya’nın gün ve gün, yansıttığı çok büyük ve acımasız bilgilerin akışı göz önüne alındığında, toplumumuza izlerini bırakır hale gelmesi kaçınılmazdır. Medya’nın kamuoyuna etkisi çok büyük ve geniş kapsamlı bir etkiye sahip olduğundan bu konu hakkında artık herkes bir görüşe sahip olmuştur. Bildigim kadarıyla, ne mutlu bizeki bugüne kadar bu olayların bizim kentimizle doğrudan bir bağlantısı olmasada, Sint-Niklaas halkı dahil, galiba burada bulunan bazı meslektaşlarımızda, terör tehdidi konusunda çok açık sözlü bir görüş geliştirdiler.

Dile getirilen bu güçlü görüşlerin büyük bir kısmı genellikle çok duygusal tercüme edilirken, atmosferin oluşumunda kendine öz iyi niyet taşıyan, tekrar ediyorum… iyi niyetle yapılan, insanlarda’da yaşanan gerçek bir endişeyi göstermektedir. Diğerlerinin görüşlerini ise cehalet ile karakterize edebiliriz. Eğer cehaletten kaynaklanıyor ise bu affedilebilir ve onlar için hala umut vardır. Ben bu arada yaptığım tespitlerimde medyanın yarattığı duygu selinin giderek daha iyi yapılan analizlerle yer değiştirdiğini ve yavaş yavaş daha doğru ve daha bilinçli bir şekilde hareket edip davanın esası hakkında yazılmaya başlandığını fark ediyorum. Cehaletten veya duygusallıkla hareket edenlere ise ben ilerici fikir diliyorum.

AMA…

Üçüncü bir grubun amacı ise bilinçli, kötü niyetle yapılan güçlü görüşlerin toplumumuzun bütün bir grubunu hedef alarak onlara zarar vermektir. Bunlar özellikle müslüman toplumunu, tekrar tekrar, hatta tamamıyla sarsmak isteyenlerdir. Bu kötü niyetli olanların üzerinde, bugün ezici bir sorumluluk yatıyor.

Bunun bir örneği olarak size kötü niyetli ve ağır yaralayıcı eylemleriyle kendini gösteren Vlaams Belang milletvekili FILIP Dewinter’in bir kaç hafta önce Federal Meclis’te Müslümanlar ve olmayanların bir arada yaşamalarını imkansız hale getirmek için aralarında nefret ekmeyi amaçladığı zaten açıkça biliniyor. Ben her birinizi onurunuzla vijdanınızla bu olayın neresinde olduğunuzu görmeye davet ediyorum.

Değerli meslektaşlarım,

Bana ne kadar izin verirsiniz bilmiyorum ama, bu güzel kentimizde yaşayan bütün Türk toplumunun hislerini sizlere ifade etmek istiyorum.
Burada kötü niyetlilerle bir arada olmak isteyenleri hayal kırıklığına uğratacağım.
Onların niyetinde, ilimizde yaşayan tüm Müslüman toplumunu suçlamak yatıyor ise, ozaman onlar başarısız olacaklardır.
Burada Sint-Niklaas’ta bulunan Türk toplumu ve daha geniş kapsamlı, şehrimizde yaşayan tüm Müslüman topluluğu, terörle kesinlikle ilgisi hiç ama hiç yoktur ve bu nedenle bu kitleyi gruplaştırarak haklarında söylenenleri hiçbir şekilde üzerimize alınmıyoruz. Biz hayatımızı yıllardır yeteneğimizin doğrultusunda yönlendirdiğimiz gibi, bugünden sonra’da yine en iyi şekilde yaşamaya devam edeceğiz:

 Bize şans sunulduğunda, çok çalışarak …
 Her geçen gün, ailelerimize daha iyi bir gelecek sağlamak için, elimizden gelen her işi yapmaya …
 Çocuklarımız için daha iyi bir eğitim ve yüksek öğrenim sağlanması adına, uğraş vermeye devam ederek …
 Yaşlı anne ve babamıza bakmaya devam ederek …
 Yıllardır yaptığımız gibi tüm şehir sakinleri ile iyi komşuluk ilişkileri kurmaya devam ederek …

Bizim Türk vatandaşlarımızı her gün ilgilendiren ve başarmak için uğraş verdikleri konular ise sadece bunlardır …

Bu olumlu tutumuna rağmen Türk toplumunda birçok kişiler ve ilimizde yaşayan tüm Müslüman toplumu, ne yazıkki içinde bulundukları olumsuz, hatta düşmanca, atmosfere maruz kaldılar.

Ama Filip Dewinter ve yandaşlarının politik stratejisini cazip görüp onlara katılmak isteyenlere biz açıkça bunun faydasız olduğunu söylemek istiyoruz.

Biz şimdi bundan sonra’da Sint-Niklaas sokaklarında yürürken başımız eğik ve sırtımızda suçluluk duygusu ile dolaşmayacağız.

Biz bu kentin olumlu ve gururlu vatandaşları olarak kalacağız.

Ve gerçekten de, biz bunu sahip olduğumuz kendi kültürümüz sayesinde başaracağız, bu yüzden Türk kültürümüzle biz hep gurur duyuyoruz. Ama tabiki aynı zamanda bunu tüm vatandaşlarla hep birlikte iç içe olumlu ve huzurlu bir şekilde yaşama bağlılığımıza’da borculuyuz.

Ve gerçekten de, bizim Türk kültürümüzün temeli büyük ölçüde dini inançlarımızdan ileri geliyor. Islam dini tarafından bizlerin olumlu ve huzurlu bir şekilde yaşamamız sağlanıyor ve bu dinimizi biz gururla yaşamaya devam etmek istiyoruz.

Aynı diğer birçok şehir sakinlerin kültürel temelinde yatan kuvvetli Hıristiyan inançları ile belirlendiğinden emin oldugum gibi, onlarda olumlu ve barışçıl bir şekilde kendi kültüründen yararlanıyorlardır. Ben ve tüm Türk toplumu herkesin inancına zaten bütün saygınlığımızı herzaman için gösteririz.

Ve aynı zamanda liberal felsefeyle yaşamayı seçenler içinde çok saygımız vardır.

Yani kısacası, sizlerden bu nedenle önyargılara katılmamanızı istiyoruz. Sadece bu belediye konseyinde değil, buranın ötesinde ve her yerde… işte… aileniz ve arkadaşlarınızla konuşmalarınızda … spor kulübünde … Kısacası her yerde… Tekrar ediyorum; şimdi çok bilinçli bazıları tarafından oynanan bu tehlikeli oyuna sizlerinde katılmamanızı istiyoruz. Niyetlerinde kasıtlı olarak, bütün toplumumuzun mevcut atmosferine, terör tehdidi korkusunu bulaştırarak, tüm Müslüman toplumuna kötü grup imajını yakıştırmak istemeleri yatıyor.

Ben, tüm vatandaşların birlikteliğini sağlamak için sizlerden hep birlikte adım adım gereken her çabayı sarfederek, bu güzel ortamı inşa etmenizi isteyeceğim.

Sint-Niklaas’ta Türk toplumu uzun yıllardır sürdürdüğü geleneğinin devamını sağlanması için çalışmalarına devam edecek.

Ben, Sint-Niklaas’ta yaşayan tüm Türk toplumun insanlarıyla birlikte, TÜM partilerin ve TÜM meclis konsey üyelerinin, etrafa korku ve ihtilaf ekerek yeniden körüklenecek olan kaçınılmaz hoşgörüsüzlük ve ırkçılık yerine, bizlerle beraber işbirliği içinde, hoşgörülü ve kalkınma istekli olacaklarını umut ediyoruz.

Ben ilimizde demokratik düzende hareket eden Belediye başkanı ve Polis başkanına tam olarak güvendiğimi ifade etmek istiyorum. Aynı zamanda polis başkomiserine ve tüm polis teşkilatına güvenimi ifade ederken, yetkinlik ve taahhütleri yerine getirdiklerine, şehrimizde terör tehdidi oluştuğu vakit onların profesyonel bir şekilde büyük beceri ve doğruluk ile tam bağlılık içinde olacaklarını varsayıyorum.

Başkanım, Değerli meslektaşlarım,

İzninizle sözlerimi, Devlet Başkanı Kral Filip’in ülkenin en yüksek makamlarına yaptığı konuşmasından bir alıntı ile bitirmek istiyorum.
Kral terör tehdidi sorunları hakkında yaptığı konuşmasında, şunları söyledi:
“Biz hala basit akıllara ve argümanlara yenik düşerek risk yaratmaya devam ederken, yeni bölünmeler oluşturarak şiddeti beslemekteyiz. Bütün bu sorunlara cevaben üstleneceğimiz en iyi yol, değerlerimizi tam olarak tecrübe etmemizdir. Bu durumlar her birimiz için sonuç taşıyor. Bu demek oluyorki, örneğin biz birbirimizi tolere ederek, karşılıklı saygınlık içeren bir kültüre varmalıyız. Onurlu bir toplum kimseyi aşağılamaz” …

Hepinizi sakince Kralın bilge sözlerini düşünmeye davet ediyorum.

(Zehra Özer tarafından Türkçeye çevrilmiştir)