Brüksel Eğitim Müşaviri Vekili Ali Özgür,24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile bir kutlama mesajı yayınlandı.
Belçika Türk Toplumu’nun Kıymetli Fertleri,
Bu mutlu ve anlamlı günümüzde sizleri en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, “Milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir” diyerek, memleketin istikbali ve selametinin idamesi için eğitim alanında pek çok devrim gerçekleştiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 24 Kasım 1928’de Millet Mektepleri’ni açarak “Başöğretmen” ünvanını almış ve adeta bir okuma yazma seferberliği başlatmıştır. İşte bu nedenledir ki, Millet Mektepleri’nin açıldığı ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul ettiği tarih olan 24 Kasım, ülkemizde 1981 yılından itibaren “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmakta ulusumuzun eğitim ordusunun neferleri olan öğretmenlerin toplumdaki önemi vurgulanmaktadır.
Bilindiği üzere eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim ve teknoloji gibi alanlarda kalkınmışlardır. Buradan yola çıkarak kalkınmanın en temel şartı eğitimdir diyebiliriz. Üstelik, günümüzde yaşanan akıl almaz bilimsel ve teknolojik gelişmeler insanlık tarihinin en büyük devrimlerinden birinin gerçekleşmesini sağlamak üzereler. Bu büyük değişimin arifesinde, Türk toplumu olarak çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimine her zamankinden daha fazla önem vermeliyiz. Önem vermeliyiz ki, ulu önder Atatürk’ün bizlere hedef olarak gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine yükselebilelim.
Bizler de Brüksel Eğitim Müşavirliği olarak, Belçika’daki Türk toplumumuza, dillerini, kültürlerini, bizi biz yapan öz değerlerimizi öğretmek; onların ülkemizle olan bağlarını güçlendirerek içinde yaşadıkları toplumlara uyum sağlamalarına yardımcı olmak üzere 33 öğretmen arkadaşımla birlikte hizmet etmekteyiz. Nerede bir vatandaşımız varsa, oraya gitmek, ona dilini ve kültürünü öğretmek en büyük görevimizdir. Bütün öğretmen arkadaşlarım kültürümüzün temellerini oluşturan tarih, vatan ve bayrak sevgisi ile milli ve manevi değerlerimizi kazandırmada en iyisini yapma gayretindeler. Unutmayanız ki, dilimize ve kültürümüze ne kadar çok sahip çıkarsak, buradaki diğer topluluklardan o kadar çok saygı görürüz.
Üzülerek belirtmek isterim ki, Belçika’da bulunan vatandaşlarımız sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlar yaşamaktadır. Biraz önce de ifade ettiğim gibi tüm bu sorunların kaynağında eğitime gereken önemin verilmemesi bulunmaktadır. Buradaki gençlerimizin ve çocuklarımızın başarılı olabilmeleri hem anadillerini hem de yaşadıkları ülkedeki dili çok iyi bilmelerine bağlıdır. Onların ufuklarının açılması ve kendilerine güven duygusu kazanmaları, aynı zamanda Türkçemizi güzel ve doğru konuşarak bulundukları topluma ve çağa ayak uydurmaları için devletimizce görevlendirilen öğretmenlerimizce okullarda ve derneklerde Türkçe ve Türk Kültürü dersleri verilmektedir. Bunca çabanın ve yapılan harcamaların heba olmaması için anne babaların çocuklarını bu derslere kaydettirmelerinin ve devamlarını sağlamalarının çok hayati olduğunu düşünüyorum. Biz öğretmenlere verilecek en güzel hediye, hayatlarına dokunabileceğimiz, dimağlarını açarak geleceğe hazırlayacağımız çocuklarla dolu olan sınıflardır.
Sözlerimi burada noktalarken, eğitime gönül veren herkesin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlar, hepinize saygılarımı sunarım.
Ali ÖZGÜR
Brüksel Eğitim Müşaviri V.
