Belçika Flaman Bölgesi Hamme’de yaşayan ve Sosyal Ev Kurumu De Zonnige Woonst ‘dan sosyal konut kiralayan 6 Türk ailenin Türkiye’deki mal varlıkları öne sürülerek, yaşadıkları sosyal konutlardan kira sözleşmesinin fesh edilmesi ile başlayan ilk mahkemenin kararı açıklandı.
24 Ocak 2019 tarihinde görülen davanın ilk kararı 6 Haziran 2019 tarihinde açıklandı. Konunun Belçika medyasında yayınlanması üzerine, dava ya bakan avukat Özgür Balcı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik.
2 Türk ailenin avukatlığını üstlenen Özgür Balcı, Belemtürk’e konu ile yaptığı açıklama da, “Bu karar Belçika’da bir ilk. Araştırma esnasında yapılan usulsüzlüklerle ilgili değişik kurumlarda şikayetlerde bulunduk. İlk hakime bu araştırmaların sonucunu beklemesini talep ettik. Hakim araştırma sonuçlarını beklemeden kararını verdi. Türk ailelere Temyiz haklarını kullanmalarını tavsiye edeceğini söyleyen Avukat Balcı, hukuki mücadelenin devam etmesi gerektiğini açıkladı.
Dava ile ilgili ortaya konan hukuksuzlukları dile getiren Avukat Balcı,
“ Kararı bozmak için önemli argumanlarımız var, bu argumanları ilk hakim verdiği kararda maalesef yeterince cevaplamadı.
Mal varlığı beyanname formunu doldururken, müvekkillerimiz De Zonnige Woonst ile isimlerini, soyisimlerini ve doğum tarihlerini paylaşmıştır. Bu bilgileri De Zonnige Woonst sadece resmi devlet kanallarıyla paylaşabiliyor (örneğin OCMW ile veya Belçika Vergi Dairesi ile). Müvekkillerimiz kesinlikle bilgilerinin Hollanda’da bulunan özel bir dedektif/araştırma şirketine verilmesine izin vermemiştir. Buna rağmen, bu bilgiler paylaşılmıştırr. Bu usulsüzluk’le ilgili Belçika Özel Hayat Koruma Kurumuna şikayetde bulunduk.
Hamme mahkemesinde bu kararın beklenmesi gerektiğini savunmamıza rağmen, hakim bu kararı beklemeden karar vermiştir.
Türkiye’deki bulunan hukukçulara danıştık. Bir vatandaş veya bir avukat tarafından isim üzerine gayrimenkul araştırma yapılması hukuki olarak imkansızdır. Bunu Türkiye’de ancak icra daireleri yapabiliyor. Hollanda’da bulunun şirketin Türkiye’ de avukat olduğu bile belli olmayan, dosya da isminin sadece ilk ve son harfleri yazılı olan bir kişinin beyanı ile karar verilmesi kesinlikle kabul edilemez. Sözde avukatın ne bürosu var ne adresi var, ne de hangi baroya kayıtlı olduğu belli değil. Hazırladığı raporda imzası bile yok. Hangi tarihte hangi tapu müdürlüğüne baş vurduğu bilinmemekte. Bu denli şüphe uyandıran bir rapora dayanarak karar verilmesi kabul edilemez bir durum.
Tabi ki de Türkiye’de konutu olan birisinin burada sosyal konut kiralamasını toplumsal kabul görmesini bekleyemeyiz. Zira bir çok vatandaş sosyal konut için sıra beklemekte. Ama Türkiye’deki gayrimenkulun de ne zaman ve hangi şartlarda elde edildiğini (örnegin mirastan kalan bir tarla), hangi haklara sahip olunduğunu (örnegin baskalarıyla ortak bir gayrimenkul) göz ardı etmemek gerekir.
“Bizim hukuki mücadelemiz, Belçika ve Türkiye’de para karşılığında yapılan usulsüz araştırmayla ilgilidir” sözlerine yer veren avukat Balcı, Ülkeler arası bilgi alişverişinin, devletler arası diyalogla çözülmesi gerektiğini söyleyerek, ailelerin mağduriyetini gidermek için mücadelenin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.” sözleri ile açıkladı.
Hamme belediye meclis üyesi Mustafa Tokgöz, konuyu yakından takip ettiğini söyleyerek, Hamme belediye başkanı Herman Vijt’in (CD&V), yaşananlarla ilgili daha önce yaptığı açıklamayı Belemtürk’le paylaşarak, Güvenlik şirketi aracılığı ile yapılan araştırmaları belediye başkanının da doğru bulmadığını,Türk toplumunun bu sorununu hukuk çerçevesi içinde çözmek gerekir, dediğini söyledi.
Belemtürk Haber Merkezi
Cihan Çöl
