Yazar Zekiye Doğan Kendi Penceresinden Belemtürk İçin Yazıyor ” Gaydırı Guppak Cemileler”

12 Kasım 2016
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
2767 defa okundu. defa okundu.
Yazar Zekiye Doğan Kendi Penceresinden Belemtürk İçin Yazıyor ” Gaydırı Guppak Cemileler”

Yazar Zekiye Doğan Kimdir?

Zekiye Doğan, babasından sonra sekiz yaşında ailesiyle birlik¬te Hollanda’ya ilk giden Türklerden. Yazar, 01. 04. 1963 doğumlu aslen Afyonkarahisar Emirdağ Türkmen Köylü, Türk asıllı Hol¬landa vatandaşıdır. Yazarın üçüncü kuşak 1984 doğumlu bir tane oğlu, Hollandalı gelini ve dördüncü kuşak üç torunu vardır.
2009 yılında sağlık durumu ve aldığı bir karardan dolayı, Konyaaltı Antalya Akdeniz bölgesine kısmi olarak yerleşir.

38 yıldır çalışma ortamına alışmış olan yazar, malulen emekli¬liğin verdiği zorluklarla karşılaşır. Kendi anlatımıyla, evde otur¬mak ona göre bir durum değildir ve yakışmamıştır.

Dolayısıyla Antalya adliyesinde, emniyette, noterlik¬te kısmi yeminli tercüman ve bilirkişi olarak çalışmış¬tır. Birkaç farklı iş yeri daha denemesinden sonra kıs¬mi çalışma ortamını bırakmak zorunda kalır. Bir taraftan da kendi ana vatanında uyum sorunu yaşamaya başlar!.. Halk arasında “Gurbette Yabancı Vatanda Almancı” acı gerçeği¬nin gerçekliğini yaşayarak öğrenir ve bu gerçeği kırmaya uğra¬şır. Bu sorun, yazarı yazmaya yöneltir, yalnız bir kadının yaşam mücadelesinin vatanında daha zor olduğunu anlar ve kalemle defterle arkadaşlık kurmaya çalışır.

Daha öncede Hollanda’da SonHaber. NL’de köşe yazarlığı yapmış olan yazar TürkHaber Gazetesi Almanya, GazeteHamburg Almanya, GazeteGündem Belçika ve ÖnceVatan Gazetesi Türkiye’de şuan hala köşe yazarlığı yapmaktadır.
İlk kitabı Mart 2014’te Yüklüdür Yüreğim (Yaşamdan Kesitler) Gelişim Sanat Yayınlarından ikinci kitabı Eylül 2015’te Müslümanız (!) Elhamdülillah “Uyan be kardeşim bu vatan bizim” Semerci Yayınlarından çıkmıştır.

Her iki kitabında olduğu gibi bir kadının bir annenin Hollanda’da ve Türkiye’de yaşadığı birçok olayı şiirsel bir dille kaleme aldı. Hiciv ve aforizmalarını özgün bir dille yazan yazar, mısrala¬rında; ülke değerlerine, dini inanca, insani yaşama, öfke, çığlık, aşk ve sevgiye yer vermiştir.

Yazar; “Akılda kalan acılar geçmişin kuytusunda kalmıyor. Zamanla anılarda kalıyor. Kimliğimde, benliğimde ve yüreğimin derinliğinde ince bir sızı olarak kalan en içten samimi duyguları¬mı okurlarımla paylaşıyorum.” diyor!..

GAYDIRI GUPPAK CEMİLELER

Sevgili okurlarım, yaşamış olduğum ilginç ve trajedi bir olayı uzun zaman sonra sizlerle aynen olduğu gibi paylaşıyorum!..
Antalya’ya ilk geldiğimde, binamızın düzensiz olan ön, arka ve yan bahçesine kendi bütçemle emek harcayarak çeşitli renklerde çiçekler açan bitkiler alıp diktim. Her üç güne bir sulayarak yetiştirdim!..

Arka bahçeye yarım metre arayla diktiğim üç güne bir sulayarak yetiştirdiğim kırk tane lavantaların hepsinin de Hollanda’dan döndüğümde sökülmüş olduğunu gördüm. Bu duruma muhatap olmam gerekenlere sorgu sual etmeden: “Bunlar benimle yine uğraşacaklar. Psikolojimi bozmalarına fırsat vermeyeyim.” Diyerek iki gün sonra köyüme anamın yanına gittim!..

Önemli sağlık sorunu yaşamayan, her işini kendisi yapan anam, iki hafta sonra kollarımda Hakkın Rahmetine Kavuştu. “Allah büyüktür her şeyin bir sebebi varmış.” Diyerek yapılan kötülüklerin arkasında hayatımız boyunca unutamayacağımız hayırlara vesile olabilecek güzelliklerinde olabileceğini öğrenmiş oluyordum!..

Geçenlerde yeğenlerim çocuklarıyla birlikte hem ziyaretime hem de tatile geldiler. Arka balkonda birlikte oturuyoruz. Gaydırı Guppak Cemilelerin biri, bahçe hortumunu almış arka bahçeyi sulamaya çıktı. Her balkona çıktığımda burcum burcum etrafa haz alınacak kokular saçan lavantaların yerine yaban otlarının bitmesine rağmen merakını gidermek adına ot, otları suluyordu!..

Aslına bakarsanız onun arka bahçeye çıkmasının iki tane nedeni vardı. Eh, yedi yıl aralarında yaşadıktan sonra bütün hallerini açıkça görmeyen dünyaya ve hayata kör bakardır. Pozitifleri ve negatifleri ayırt etmeden azığı yapan birisi olarak kör bakar değildim…

Bir: Misafirlerimden güç alarak: “Lavantaları söktünüz şimdi yaban otlarını mı suluyorsun?” Dememi bekliyordu ve beni kavgaya teşvik ediyordu!..

İki: “Bir insanın fikri neyse zikri odur ve ötesi yoktur.” Diyorlar ya…
Meraklarını gidermek için çocukları büyümüşlerdi ve laf söz dinlemez olmuşlardı. Dolayısıyla bahçe sulama görüntüsü vererek kendi çirkin meraklarını artık kendileri gidermeye çalışıyorlardı. Düne kadarsa bakıma sulanmaya ihtiyacı olan bitkilerin bakımını sulamayı hiçbir kimse yapmıyordu. Vahim bir durumdu. Oysa bir süre önce bahçe sulama sistemi kurulmuştu ve de bahçeyi hortumla sulamaya gerek dahi yoktu!..

Ayrıca arka taraf arabalara ait olan otoparktı. Duydukları ufacık fısıltılarda, ellerine geçen her fırsatta otoparka çıkmaları ahmaklık aptallıktı. Yüce Yaradan’ın yardımıyla ameli düzgün yaşantısı şeffaf olanlara, amacı emeli çirkin olanların ulaşma şansları olur muydu?

Lakin tahminleri tutmamış oldu. Çünkü ne muhatap alan oldu. Nede yüzlerine bakan oldu. Yanımdakiler ise çok mutlu genç bir çift, masumca sohbetleriyle, komşulara karşı düz duruşlarıyla ve çocuklarıyla birlikte etrafa mutluluk saçıyordu!..

Bu duruma ağlar mısınız? Güler misiniz? Bilmiyorum, ama ben ağladığım günlere, zamanında adam ve kadın yerine koyduğum bu otlara artık şuan gülüyorum!..

Not: Gaydırı Guppak Cemilem Nasıl Nasıl Edelim Biz Bu İşi…
Çocukluğumdan Anımsadığım, Rahmetli Özay Gönlüm’den Bir Türküdür!..
Cuma ve cuma akşamları anamın günüdür. Bir gün eser gürler yağarsam onu da paylaşırım sizlerle. Gurbet kuşları Cuma günlerinde dualarım hepinizle!..

Sevgi ve saygılarımla Zekiye Doğan
12 Ekim 2016

gaydiri-guppak-1

Reklamlar

Ferah 2024Çağrı İnşaateau.de.montagne2Av.Ercan TOKBAKKERIJ
YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN