2015-2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILIMIZ HAYIRLI OLSUN!
Dört gözle yolunu gözlediğimiz yaz tatilimiz ne çabuk geçti. Kimilerimiz anavatana gitmenin sevincini yaşarken, kimilerimiz ise son yıllarda olmadığı kadar güzel geçen Belçika havalarının tadını çıkardı. Güzel olan herşey gibi bu da geçti ve bitti. İkinci vatanımızda güzel havalar yerini, çikolatası ve birası kadar meşhur, yağmuruna bıraktı.
Eylül ayının gelmesiyle birlikte okul çağında çocuğu olan aileleri tatlı bir telaş aldı. Tüm Belçika çapında okula başlayan 1 Milyon civarında öğrenciyle birlikte bizim çocuklarımız da 2015-2016 Eğitim ve Öğretim Yılına “Merhaba” dedi. Çantası, kıyafeti, okul araç ve gereçleri derken, aynı zamanda da bu yıl çocuğum için acaba hangi sosyal etkinliği seçebiliriz deyip araştırmalarımızı yaptık. Okul dışı saatlerde çocuğumu spor okuluna mı, resim okuluna mı yoksa müzik okuluna mı kaydettirsem? Sorularıyla Eylül ayının da ortasına geldik. Her çocuğun ilgi alanı ve yetenekleri elbetteki farklılıklar gösteriyor. Biri güzel resim yapabirken, diğeri güzel şarkı söyleyip, enstrüman çalabiliyor, diğerinin ise tiyatro yapma yeteneği güçlü…
Ders dışı etkinlikler sadece yukarıda saydıklarımızla da sınırlı kalmıyor. Belçikalı bir çok kurum ve kuruluşun yanında, bizlere ait derneklerler de çocuklarımızın sosyalleşmeleri, kendilerini bu toplum içerisinde daha iyi ifade edebilmeleri, öz güvenlerini geliştirmelerine yönelik farklı etkinlikler organize ediyorlar. Bugün sosyal medyada takip ettiğimiz kadarıyla bir çok dernek, çocuklarımıza ve gençlerimize tiyatroyu sevdirme, diksiyonlarını geliştirme, grup önünde kendilerini daha iyi ifade edebilme becerilerini kazandırmak amacıyla, tanınmış tiyatrocuların da görev yaptığı oyunculuk okulları ile halkımıza hizmet vermeye başladılar. Bundan çok değil 5 ila 10 yıl önce bunu hayal bile edemezdik belkide. Bunlar toplumumuz adına çok güzel gelişmeler.
Çocuklarımızın aldıkları eğitimlere paralel olarak takip edecekleri bu kadar geniş yelpazede seçeneklerinin olması biz veliler açısından da büyük bir şans. Çarşamba günleri okulların yarım gün olması, onların ders dışı etkinliklere devam edebilmeleri için büyük bir kolaylık sağlamaktadır.
Spor ve sanatsal etkinliklerin yanısıra, çocuklarımıza anadili eğitimi aldırmayı da ihmal etmemek gerek. Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Eğitim Müşavirliğine bağlı olarak çalışan Türkçe ve Türk Kültürü Dersleri Öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve gençlerimize anadillerini daha iyi öğrenebilmeleri ve kendilerini anadillerinde daha iyi ifade edebilme becerilerini kazandırmak amacıyla, vatanımızdan binlerce kilometre uzaklarda görevlerini icra etmekteler. Bu bağlamda, bir çoğumuzun bildiğini düşündüğüm “Anadiline hakim olamayan başka bir dili doğru öğrenemez” kuralını bir kez daha hatırlatmak isterim. Çok dillilik konusunda araştırmalar yapan bilim adamları bu fikirde birleşmektedirler. Çocuklarınızın daha iyi Flamanca konuşmasını, bu dile daha da hakim olasını istiyorsanız lütfen oturduğunuz bölgeye yakın ilgili derneklere ya da okul sonrası saatlerde bu derslerin verildiği okullara çocuğunuzun kaydını yaptırın. Anadillerinde güçlü olmak onları Flamanca’da da güçlü yapacaktır. Türkçe ve Türk Kültürü Dersleri ile ilgili iletişim bilgilerine T.C. Brüksel Eğitim Müşavirliği’nin Facebook sayfasından ya da http://bruksel.meb.gov.tr web sitesinden ulaşabilirisiniz.
Şimdi belki de diyeceksiniz ki, bu kadar çok etkinliğin altından çocuğum nasıl kalkacak? Bu etkinlikler ya çocuğumun derslerini aksatırsa? Eğer iyi bir program yapar ve bu programı uygulayabilirseniz, çocuğunuzun okul başarısının azalmak yerine artarak devam ettiğini kendiniz de gözlemleyeceksiniz. Sanatın bir dalı ile uğraşmak, spor yapmak ve anadiline kendini daha iyi ifade edebilmek çocuğun bedensel, zihinsel ve sosyal anlamda gelişmesine, kendisini daha iyi hissetmesine büyük bir katkı sağlayacaktır.
2015-2016 Eğitim ve Öğretim Yılında tüm öğrenci, öğretmen ve velilerimize başarılar diler; herkes için hatırlarda güzel anılar bırakmasını temenni ederim!
Saygılarımla,
Zülbiye Gürsu Ayaz
