Belçika Sağlık Bakanlığı’nın coronavirüs salgını ile ilgili olarak 5 milyon adet maske siparişinin Türk firması tarafından teslim edilmediğine dair Belçika ve sosyal medyada çıkan iddialara iş adamı Mahmut Öz cevap verdi.
Yaşananları bir video çekimi ile vatandaşlarla paylaşan Öz, “anlattıklarımdan sonra kararı sizlere bırakıyorum” diyerek sözlerine şöyle devam etti.
“Belçika Sağlık Bakanlığı 5 Mart tarihinde tıbbi maskelerle ilgili bir ihale açtı. Belçika sağlık kurumlarının bu ürünle alakalı çektiği sıkıntı ve kıtlıktan dolayı bu ihale aracılığı ile daha hızlı bir şekilde malzemelere ulaşacaklarını düşünüyorlardı ve onun için bu yöntemle bir anönce maske ihtiyacını elde edecekleri için bu yolu tercih ettiler. İhalenin son tarihi 6 Mart Cuma günüydü. Cumartesi günü, 7 Mart tarihinde bakanlıkta bunun istişaresini yaptılar. 8 Mart tarihinde de ihalenin sonucu kamuoyuna duyuruldu. 8 Mart Pazar günü bizim şirketimizin bu ihalede 2.ci olanak geldiği açıklandı ve ihale aslında başladı. Sırada birinci olan şirket maskeleri vaktinde yetiştiremeyeceği için salı günü 10 Mart tarihinde ihaleden çekildi. Haliyle sıra bize geldi. Biz çarşamba günü 11 Mart’ta Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirildik ve devlet bizden 5 milyon adet tıbbi maskeyi bizden sipariş etti. Olayın aciliyetinden dolayı, bazı istisnai kurallara dayanarak devlet bu siparişi bizim şirketimiz aracılığı ile yaptı. Bu istisnai kurallardan bizden herhangi bir garanti istenmedi ve bunu kendileri tercih ettiler. Bizim hesabımıza 3 milyon 388 bin euro aktarıldı. Bu 3 milyon 388 bin euronun 420 bin eurosunu biz Türkiye’deki tedarikçimizin hesabına yatırdık. Karşılığında teminatımızı aldık. Bunları baz alarak işimize başladık. Belçika Sağlık Bakanlığına malzemelerin 7 gün içerisinde yetiştireceğimizi beyan ettik yanlız bu durum istisnai bir durum olduğu için devlet bizden bu siparişi bir an önce ama tercihen 3 gün içerisinde yetiştirmemizi istedi. Biz buna hayır demedik. Yapmaya çalışırız dedik. Elimizden geleni yaparız dedik ve 3 gün içerisinde yetiştirmeye çalışacağız dedik. Yanlız 3 gün içerisinde yetiştiremedik, yetiştiremediğimiz için kontratımızda 7 gün yazdığı için aslında biz kendimize daha güveniyorduk. Ama 3 gün sonra devlet kurumları bizim bu girişimimiz de bize olan güvenini kaybetti. Kaybettiği için ve parayı bize ödemiş olduğu için, paniğe kapıldı. Biran önce paramızı nasıl kurtarırız diye düşünürken beni dolandırıcılıktan tutukladı. Ben Cumayı Cumartesi gecesine bağlayan gece 13 Mart’ı 14 Mart’a bağlayan gece nezarette yattım. Beni sabaha kadar sorguladılar. İfademi verdim ve oradan saat 08’de serbest bırakıldım. Hakkımda yapılan soruşturma sonrası benim hiç bir suçum olmadığı ve benim hakkımda bir suçlamanın olamayacağı Belçika adli kurumları tarafından belirtilerek serbest bırakıldım. Bu yaşananlardan sonra kendimize ön gördüğümüz 7 günün devlet tarafından kısıtlandığını ve devletin ihale tarihini yani 8 mart tarihini baz alarak sizin tarihiniz 15 martta bitiyor demesiyle, bizi bir nevi korkutmasıyla, kontratımızın doğrultusunda 24 saat önce ihaleden çekilmeyi beyan etmek zorunda olduğumuz için anlaşmadan çekilmeyi tercih ettik. Bizden yapılan sipariş iptal edildi. İptal edildiği gibi, malzemenin gelmeyeceği Cumartesi akşamdan beri belliydi. Bu yetmiyormuş gibi ve bakanlar bunu açıklayamayacağı için tedarikçide sorun çıktı ondan sonra Türkiye’den gelen maskeler yolda takıldı falan diye yalan haberler saldılar. Kamu oyunu biraz aslında yanlış bilgilendirdiler. Yaşananlar doğrultusunda bizi parmak ile göstererek olayın sorumlusu ve suçlusu olarak gördüler. Bizim 7 gün olan teslimat tarihimiz aslında hiç uygulanmadığı gibi 2 gün sonra bizi tutuklamaya kalktılar. Biz korktuk ve geri çekildik. Biz biran önce hesabımızdaki parayı devlet kurumlarının hesabına aldığımız gibi iyade ettik. Türkiye’ye ödenen kaparomuzda Türk şirketi tarafından anlayışla karşılanarak şuan itibariyle bizim hesabımıza gönderidi. Bizde bir an önce bu parayı devlet kurumu hesabına geri yatıracağız. MAĞDUR KİM??? SİZLERE BIRAKIYORUM!
İşadamı Mahmut Öz’ün konuşma videosu aşağıdadır
